18 Kasım 2020 Çarşamba

SALGININ KORSANLIĞA MUHTEMEL ETKİSİ

 

Özellikle 2009 dan başlayarak ciddi artış gösteren Korsan saldırıları ; pek çok Ülkenin katılımı ve ortak çabası ile alınan ortak eylemler sonucu  son yıllarda önemli bir azalış göstermeye başlamıştı.

2020 de devam etmekte olan Covid-19 mücadelesi süresince , Gemilerin sefer sorunları , Limanlarda veya açıkta beklemek zorunda kalmaları  ciddi sorunlar yaratmış ve yaratmaya devam etmektedir.

Doğal olarak bu gelişmeler doğrultusunda savunmasız kalan Gemilere saldırılar artarak devam etmiştir.




Öyle ki Küresel Korsanlığın sıcak noktası olmamasına rağmen Ekvador da , silahlı soyguncular tarafından Gemilere  düzenli saldırılar düzenlenmektedir. 

Bu saldırılar Guayaquil Limanında ve çevresinde gerçekleşmektedir.

Yalnızca kısa bir süre önce son 25 yıla oranla 2019 da Dünya genelinde gemilere daha az saldırı ve teşebbüs olmuştu. Ancak 2020 nin ilk üç  ayında , 2019 ile aynı döneme göre 24 % daha fazla saldırı ve teşebbüs gerçekleşti.

Bu durum, pek çok uzmanda  Pandeminin gelecek ay ve yıllarda Korsanlık açısından daha büyük
problemleri de beraberinde getireceği endişesini yaratmakta.

Nisan ayının başlarında Guayaquil / Ekvador Limanında " Fauma" Gemisine yapılan saldırıda kimse yaralanmadan , Konteyner'ların içindekilerin alındığı bir saldırı sonrası , görüldü ki ; soyguncular 
Geminin Yükü, mürettebatı hakkında bilgi sahibiydiler ve planlı olarak bu saldırı düzenlenmişti.

İp uçları ; bu bilgilerin büyük olasılıkla Gemi personeli vb. kişilerden yardım alınarak gerçekleştirildiğini gösteriyordu.





Güney Amerika ve Batı Afrika açıklarında korsanlık biraz artış göstermekte. Bu bölgedeki bazı koşullar on yıl önceki Somali deki ani yükselişe neden olan etkenlere benzemekte ki;  bunlar zayıf Hükümetler , Siyasi şiddetin içinde yaygın ekonomik zorluklar ve silaha kolay erişim gibi sonuçlardı.

Korsanlık zayıf Hükümetlerin fakir Ülkeler deki etkisidir. Böylece bunlar transit geçen Gemileri soyarak , kaçırarak para temin ederler.

Nijerya daki " Niger River Delta" bölgesi ve " Gulf of Guinea" daki militan grupların Tankerler deki yağı Black marketlerde tekrar satmaları gibi.

Coronavirüs salgınının tıbbi ve ekonomik etkileri , az sayıda kaynağa ve zayıf Hükümete sahip Ülkeler için ciddi zorluklar oluşturduğundan , Batı Afrika ve Güney Amerika Ülkelerinde Polis kara sularında mücadele veriyor ancak her iki Kıta dada enfeksiyon hızla yayılıyor.

Bütün Hastahaneler Covid-19 hastaları ile dolmaya başladığından , bölge Hükümetleri nerede ise kesinlikle Kamu güvenliği çabalarını Deniz Korsanlığından uzaklaştıracak ve Kara da acil bir anlaşmaya varacaklardır. Bu durum da Korsanlara fırsat sunacaktır.





Hastalık ile mücadele mürettebata Gemiyi korumak için zorluklar çıkaracaktır. Pek çok Ticari Gemide 
zaten mürettebat gerilmiş durumda.

Eğer mürettebat hastalanırsa, Uluslararası seyahat kısıtlamaları , Gemi hangi Limanda olursa olsun , yerine gelecek kişinin Gemiyle buluşmasını engeller.

Dünya çapında tüketici harcamalarını yavaşlatmak , daha az Ticaret anlamına gelir.  Bu da Denizcilik Şirketlerinin silahlı muhafızları veya Gemiyi Korsanlara karşı korumak için diğer çeşitli methodlara harcamak için daha az gelir anlamına gelir. Böylece Korsanlar için Gemi daha kolay hedef haline gelir. 

2009-2012 yıllarına oranla  azalışta olan küresel Korsanlık , 2020 deki artışa rağmen , küresel boyuttaki ekonomik koşullar , Gemilerin kolay hedef olduğunu , pek çok ümitsiz insanın korsanlığa dönüş yapabileceğini  yada hayatta kalmak için çabalarını arttıracağını gösteriyor.





Bu durumda Ülkelerin birbiri ile didişmek yerine , tüm savaş , ayaklanma ve anlaşmazlıkları bir tarafa bırakıp, birlik olup var gücümüzle bu salgını yenmeli , tüm olanakları seferber etmeli ve bu çaresizliğe bir son vermenin yollarını oluşturmaya çalışması gerekir.

Geçmişe göre tüm olanakların var olduğu günümüz de bir avuç fazla toprak , petrol , enerji vb. kaynaklar için savaşmak yerine , açlık , çaresizlik, kıtlık , afetler , salgın hastalıklar ve gezegeni tehdit edecek tüm riskler için gücümüzü harcamalıyız.

Küresel güç ve kaynakları İnsanlığın hizmetine sunmalı , Dünya yı nasıl daha iyi bir yer yapabileceğimize odaklanmalıyız.

Hemen her gün bir felaket haberi ile uyanıyoruz. 

Yeryüzünde yaşayan tüm Uygarlıklar göz önüne alındığında hiçbir Uygarlık elinde olanı diğer tarafa götürememiş. Uğruna büyük savaşların verildiği , fedakarlıkların yapıldığı çağlardan kalan kalıntıları , yerleşim alanlarını , günümüzde ziyaret edip, hatıra pozu veriyoruz.

Oysa hepimiz birlik olsak , eski güzel , mutlu ve özgür günlerimize dönsek, hayatın tadını çıkarıp , bize bahşedilene şükür edip, kıymetini bilsek .

Hep beraber yemek yesek, dans etsek, eğlensek, alışveriş yapsak, kısaca Hayatı zevkle yaşasak ...
ÇOK GÜZEL OLMAZMI .