ADEN GULF
Sizler ile beraber olacağımız bu bölümde Denizciliğin en
önemli gereksinimlerden biri olan Deniz Sigortaları, bu alandaki gelişmeler ,
sıkıntılar , hasarlar gibi konularda
bilgi vermeye çalışacağım.
Bu ayki ilk bölümde ;özellikle son iki yıldır büyük bir
kabus haline dönüşen Aden körfezi ile ilgili gelişmeler , haberler ve alınması
gereken tedbirlerden bahsetmek istiyorum.
Bölge de bilindiği üzere ;hemen hemen her ay birkaç saldırı
olayı yaşanmakta. 7 Ağustos 2009 itibari
ile alıkonmuş 11 Gemi ve 182 Gemi personeli bulunmaktadır.
Bununla beraber; pek çok ülke yaptırım ve engelleme amaçlı
olarak bir takım faaliyetlerde bulunmakta; alınan duyumlara ve yabancı
kaynaklara göre;Fransa’nın :Hint okyanusun da Tuna Teknelerine birlikler
yerleştirmeye başladığı, Belçika’nın: Horn of Afrika açıklarındaki ticari
Gemilere Askeri birimler teklif etmekte olduğu ,U.S, Avrupa,Çin , Rusya ve Hint
gibi Uluslar arası devriye Gemilerinin önemli ölçüde Somalili korsanların
Ticari gemilere olan saldırılardaki başarıları azaltıkları alınan haberler
arasındadır.
Korsanlar tarafından geçen yılki toplam temin ettikleri
fidye miktarının usd 40.000.000
civarında olduğu tesbit edilmiştir. Ayrıca geçen yıl uluslararası Donanma ‘lar
tarafınan 100 den fazla korsanın yakalandığı gelen bilgiler arasındadır.
Ayrıca daha önce saldırılan balıkçı Gemisi “ WIN FAR 161 “ Somalili korsanların
kontrolünde olduğu ve saldırılarda “ana gemi” olarak kullanıldığı rapor
edilmiştir.
Somali Deniz Kuvvetlerinin; Somalili korsanlara mucadele
edip,bölgeyi temizlemek için Somili kıyılarında , harekete geçeceğini,
askerlerin korsanlar ile çarpışmak için gerekli eğitimi aldıklarını,söz konusu
korsanlarının büyük gemilere ,küçük
“rifle” lar ile saldıran, Somalili gençler oldukları belirtilmiştir.
Ayrıca Donanmamızın
Temmuz ayında yaptığı başarı operasyonlar ile 12, Ağustos ayında ise 5 korsanı
yakaladığı bildirilmiştir .
Bölge de tahminen 5000 den fazla korsanın faaliyet
gösterdiği, ağırlıklı olarak 5 farklı Grubun rol aldığı, gelen haberler
arasında ,şu ana kadar ödenmiş en düşük fidye miktarı usd 1.400.000.
Esas önemli bir diğer problem ise ,talep edilen fidye’nin
ödenme şekli.Çünki Banka kanalı
veya diğer bir kanaldan fidye
ödemek mümkün değil,bölge’ye giriş çıkışa izin verilmediğinden,fidye’nin özel
uçaklar ile gemiye atılması gerekiyor ki,bu özel hizmeti veren uçak
şirketlerine ulaşmak ayrı bir problem,eğer ödenen fidye,bir diğer korsan grubun
eline
geçerse ki ,gruplar
birbirlerinin fidyelerine de el koymaya çalıştığından bu durumda tekrar fidye ödenmesine sebep olmakta.
Bölgede bu tecrübeyi yaşamış kişilerin anlattıklarına göre
ise,halihazırda bölgedeki halkın büyük bölümün korsan olduğu
yönünde..Korsanların Fidye oranlarını çok yüksek boyutta tuttukları,sonrasında
yavaş yavaş düşmeye başladıkları belirtiyor.Korsanların Kullandıkları
uyuşturucu için yüksek düzeyde para ya ihtiyaç olduğu,ellerindeki para
bittikten sonra,uyuşturucu nun da bitmesi ile,daha düşük fidye miktarlarına
razı olup,Gemileri serbest bıraktıkları, ancak bu durum oluşana kadar fidye
oranlarının düşürülmediği,görüşmelerde son derece ısrarcı ve tavizsiz
davrandıkları belirtiliyor. Uzlaşmanın zaman alması sebebi ile ki en erken 3 ay sonra Gemiler serbest kalabiliyor
,personel açısından yiyecek , su ve
gerekli yakıtın tükenme olasılığından dolayı,bölgeye gidecek gemilerin en az 4 ay yetecek yiyecek ve su
tedariki ile bölgeye gitmelerini tavsiye etmekte.
Bir diğer önemli konu;bölgede Denizin sakin olması korsanlar
için en uygun saldırı zamanı, böylece
gemilere kolayca saldırmakta ve ele geçirmkteler,Gemi personeli onlar için
oldukça önemli ,Çünki hiçbir korsanın büyük gemileri kontrol edebilme olasılığı
yok,yani Gemileri ancak Gemi personeli kanalı ile hareket ettirebilmekteler.Dolayısıyla
gemilerin bölgeden geçerken mümkün olan en hızlı şekilde geçmeleri , UKMTO +
MSC HOA ve Bölgedeki Askeri güçler ile süreki temasta olmaları gerekiyor.
Korsanlar ile yapılan görüşemelerin oldukça yorucu ve hassas olması sebebi ile ;görüşmeleri
Donatan adına bu tarz uzlaşmalarda arabuluculuk yapmakta tecrübeli ve
profesyonel kişi veya kurumlarca yapılması gerekmektedir.
Korsanların Gemilere önce ateş açıktıkları, karşılık
almadıkları anda taaruza geçtikleri,ve ele geçirdikleri gemileri ,operasyonları
için üst olarak kullandıkları limanlara götürdükleri,daha önce ele geçirdikleri
ve sonradan el koydukları bazı gemileri,Ana gemi olarak kullandıkları,Bu
gemilerin sürekli adını değiştirmek sureti ile silah temin ettikleri,söz konusu
gemiyi sanki el konmuş gemi gibi,gene aynı limana getirdikleri,gemiyi tahliye
ettikten sonra,fidyesi ödenmiş gemi pozisyonunda limandan çıkardıkları gelen
haberler arasında.
Her ne kadar Müslüman Gemi personeline zarar vermeselerde,
bunun bir garantisi olmadığı da son yaşan olaylarda başka bir gerçek.
Gemilerin bir şekilde kontrol edildiği açık ve böylece
tutacakları gemiyi tesbit edip,harekete geçtikleri bir gerçek. Gemiye çıktıktan
sonra Geminin durumu,yüklü veya boş olması,personel sayısı fidye tutarını
belirliyor.
Bilindiği üzere ;Sigorta kapsamları Gemide silah bulunması
izin vermemekte.Bununla ilgili olarak ; bölgenin yapısı sebebi ile Gemilerde bu
bölge için istisna olarak ; Güvenlik amaçlı Silah bulundurulmasına izin temin
etmek mümkün olmadığı gibi,uluslar arası hukuk açısından da sakınca arz
etmektedir.
Bu durum da Geminizi silahlandırsanız bile suçlu durumda
kalacağınız gibi, silahlı çatışma sebebi ile gemiye gelecek zararlar,gemi
personelinin yaralanması vb. açısından
teminat dışı kalacaksınız.
Diğer bir önemli konu;Bölgeye giderken hem Aden gulf
geçişleri için gerekli teminatların satın alınması,satın alınan
teminatların şartlarının iyi
belirlenmesi ve poliçe kapsamlarının
neyi karşıladığı, “exclusion” bölümlerin çok iyi irdelenmesi, Geminin tutulması
halinde Donatanın olası tüm zarar ve
ziyanını maksimum düzeyde karşılayacağı teminatları seçmek,teminatı verecek
market kadar önemli.
Diğer bir değiş ile ;Geçişler için War & strikes
teminatının yanı sıra;Fidye ,liman masrafları, uzlaşmayı yapacak kişilere
yapılacak ödemeler, rehabilistasyon masraflarını karşılayacak teminatlar ile
beraber, kira kaybı teminatlarının
alınması gerekmektedir.
Özellikle altını çizmek isterim ki Fidye ve ekleri için
temin edilecek teminatın alındığı market diğer bir değiş ile plasmanın
yapıldığı market çok önemli,Sigortacının bağlı olduğu ülkenin yasalarının
;herhangi bir Sigorta Poliçesinin “PIRACY” için ödenecek fidye’yi kabul etmesi
gerekiyor. Bazı ülkeler de hukuk yapısı “hiçbir şart altında hiçbir sigorta
poliçesi FİDYE GİBİ YASAL OLMAYAN BİR ÖDEMEYİ KABUL EDEMEZ” gibi şartlar
içermekte.
Bu durumda Poliçe primini ödediğiniz Sigorta Poliçeniz ;söz
konusu Ülkenin Kanunları çerçevesinde “fidye” sebebi ile karşılık ödememekte
olabilir..
Dolayısıya alacağınız teminat öncelikle “fidye” ödemelerini
kapsayan teminatı içermeli.Yani ihtiyaca yönelik olmalı ,sırf Donatanın
beklenmedik masraf ve Zaralarını karşılayan poliçelerde,Söz konusu fidye
ödemesinin yapılmadığı yaşanan olaylarda
da bilinen bir gerçek.
Fidye ödemelerini kapsayan Poliçelerde ; İngiliz Sigorta
Hukuku çerçevesinde “ fidye karşılığı önce Donatan tarafından
ödenmeli”dir.Ödeme yapıldıktan sonra ,Sigortacı fidye bedelinin Donatana
ödemektedir.
Bu tarz poliçelerde Underwriter baştan itibaren kendi
çalıştığı profesyonel ekiplerce uzalaşma çalışmalarını, Donatan adına veya
beraber yürütmekte ,paranın transferinin yapılması için gerekli pozisyonu
oluşturmakta,ödemenin yapıldığı bizzat kendi kontrollerinde olduğundan,ödeme
yapıldıktan sonra ,fidye karşılığı olarak önden meblağ Donatana Sigortacı tarafından
geri ödenmektedir.
Diğer yandan;her ne kadar istem dışı da olsa Geminin zorla
rotasından saptırılarak,aylarca alıkonması sonucu, Geminin alıkonma süresince
günlük masrafları için Müşterek Avarya ihtimalinide göz ardı etmemek
gerekir.Her nekadar böyle bir durum halinde Müşterek Avarya ilanının mümkün
olamayacağına dair karşıt görüşler var ise de ,sapma sonucu Geminin mevcut
teminatlar kapsamı çercevesinde , rotasının değiştirilerek alıkonması sonucu
Müşterek Avarya ilan edilemeyeceğine dair İngiliz Kanunları çevresinde engel
bir durum bulunmamaktadır. Ancak Charter party’lere “PIRACY””şeklinde ilave yapmak
gerekmektedir.Şunu da unutmamak gerekir ki istenen fidye sadece Gemi ve
personeli için değil yük için de istenmekte.
Böylece; Fidye+liman masrafları+uzlaşmacılara yapılacak
ödemeler+ rehabilitasyon+kira kaybı ve bir çatışma halinde Geminin hasarlanması
halindeki riskler teminat altına alınırken; Geminin alıkonduğu süre zarfındaki
rotasından ayrılıp,tekrar rotasına dönene kadarki günlük
masrafları Müşterek Avarya kalemleri içersine alınarak,
Donatan’ın kayıpları maksimum şekilde iyileştirilecektir.
Bölgeye giderken Yıllık H&M+WAR&STRIKES+P&I
teminatlarının yanı sıra “Aden Gulf “ geçişleri için ek Harp Teminatı ve
yukarıdaki teminatları almayı unutmayınız.
Korsanlardan uzak hayırlı seferler dileğiyle…..
Müge Pasinli Şahin
Yönetim Kurulu Başkanı
ORION DENİZ BROKERLİK HİZMETLERİ A.Ş.
ORİON SİGORTA VE REASÜRANS BROKERLİK HİZMETLERİ A.Ş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder